Türk Teşebbüsçü Semra Yeşil kimya mühendisi. Mezun olduktan sonra bir zaman yapı ve tekstil kimyevileri sektöründe kimyacı olarak çalıştı. Fakat ironik bir biçimde kimya mühendisi olan Semra Yeşil kimyevi mahsullere karşı alerjisi olduğunu kavradı.
Alerjisi Olduğunu Öğrendi
İlk başta alerjisi ile nasıl başa çıkacağı mevzusunda araştırmalara başladı fakat daha sonra bu alerjisi sayesinde kendi işini kuracaktı. Bu süreci kendisi şöyle anlatıyor; “Bu zaman zarfında çalışırken kimyevilere alerjim ortaya çıktı. Bunun üzerine alerjiyle nasıl baş ederimin yollarını aradım. Kitaplar okudum, eğitimlere gittim, yaşam stilimi değiştirmeye başladım. Kendi ürettiğim kozmetikleri kullanmaya başladım. Kremler yaptım, konutta sabunlar ürettim. Bunları yaptıktan sonra alerjim gevşemeye başladı. Fakat bu seferde yaşamımda bir paradoks yaşamaya başladım. Sanayi bölgesinde tabiatı pisleyen bir fabrikada çalışıp, konutta nebatsal mahsuller yapmak paradoks yarattı bende. İşi vazgeçmek zorunda kaldım.”
Memleketine Dönüp Kendi Ürünlerini Yapmaya Başladı
Memleketi olan Tunceli’ye dönme fikrinin hep olduğunu belirten Semra Yeşil hemen hemen her Anadolu genci gibi memleketinde kendi alanıyla ilgili bir çalışma civarının ya da sektörünün olmaması nedeniyle dönüş sonrası ne yapacağını öğrenemiyordu. Ama netice olarak o bir kimyacıydı ve kendi natürel mahsullerini üretiyordu. Memleketinde de kendi mahsullerini yapabileceğini düşündü. Bu vaziyeti kendisi şöyle anlatıyor; “Nebatsal kozmetiklerle zati uğraşıyorum, mesleğim de bu zati. Niçin böyle bir iş yapmıyorum diye düşünmeye başladım. Takribî 9 ay evvel köyde birkaç nebat yetiştirmeye başladım. Bu nebatlardan ve tabiattan topladığım nebatlarla natürel mahsuller, sabunlar yapmaya başladım. Zati şehrimiz nebat spektrumu anlamında çok zengin olduğu için hiçbir güçlük sürüklemedik. Şimdilik dokuz çeşit natürel sabun yapıyoruz. Bunları yaparken yalnızca zeytinyağını dışarıdan alıyoruz. Zeytinyağı ve buraya has nebatların harmanlamasıyla ortaya çıkmış oldu.”
KOSGEB Desteği ile Ürettiği Doğal Ürünlerine Siparişler Gelmeye Başladı
Tunceli’nin nebat zenginliğinden yararlanarak yetiştirdiği nebatlar ile natürel sabunlar üreten Semra Yeşil bu teşebbüsü sonrası pozitif geri dönüşler aldı. Küçük Ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme Ve Destekleme İdaresi Başkanlığının Bayan teşebbüsçüleri destekleme fonundan ufak da olsa yatırım aldığını belirten galibiyetli teşebbüsçü son olarak şunları söyledi; “Geri dönüşler çok pozitif. Minik bir Küçük Ve Orta Ölçekli Sanayiyi Geliştirme Ve Destekleme İdaresi Başkanlığı bayan teşebbüsçü takviyeyi aldık. Bununla devam ediyoruz. Onun dışında bitki fideleri istedik. Bu bahar ayında çeşitli bitkiler yetiştireceğiz. Doğadan da çeşitli bitkiler toplayacağız. Bunlarla bitkisel kozmetikler üretmeye devam edeceğiz. Belki derdimize çare bir çiçektir dediğimiz yolda derdimize çare bir sürü çiçekle tanıştık sloganıyla hareket ettik. İsim ararken bayağı uğraştım. Yaptığım işe uygun bir isim bulmak istedim. Jil ismini bulduk. Bu manada buna uygun bir kelimeydi. Jil, Zazaca’da filiz, meydana gelme, topraktan ilk çıkma anlamına geliyor. Bu da benim yaptığım işle çok örtüşen bir isim olduğu için bunu tercih ettik”
” KİMYASALLARA ALERJİSİ OLAN KİMYA MÜHENDİSİ, “BELKİ DERDİMİZE ÇARE BİR ÇİÇEKTİR DİYE” DİYE ÇIKTIĞI YOLDA DOĞAL SABUN ÜRETİMİNE BAŞLAYARAK, TUNCELİ’YE ÖZGÜ BİTKİLERDEN DOĞAL SABUN ÜRETİMİ YAPIYOR. ”